Bu yazımızda sizlere yanlış zayıflama yöntemleri, zayıflamada yanlış bilinenler; ve zayıflama hikayeleri ile ilgili bilgilerden söz edeceğimizi belirtmemiz gerekmektedir. Zayıflamada yanlış bilinenler, yanlış zayıflama yöntemleri, ya da zayıflama hikayeleri ile, nasıl zayıflanır sorunuza istediğiniz yanıtları alamayacağınızı belirterek, hiç kaybetmeden bilmeniz gereken detayların aktarımını gerçekleştirmeye başlayalım:
Zayıflama hikayelerinden ilki, hızlı zayıflamaktır. Hızlı zayıflamanın sizin için iyi olduğunu düşünür, ve bir haftada bir kilodan fazla zayıflarsanız, bu durumun sizin için kas kaybı anlamına geldiğini belirtmemiz gerekmektedir. Oysa ki nasıl zayıflanır diyenlerin kas değil, yağ kaybetmeleri, ve kas kazanmaları gerekmektedir. Metabolizma ancak bu şekilde hızlı çalışabilir; ve sizi nasıl zayıflanır sorusunun yanıtına yaklaştırabilir. Bu nedenle, zayıflama hikayelerine inanmamalı, ve haftada yarım kilo, en çok da bir kilo zayıflamalısınız.
Yanlış zayıflama yöntemlerinden bir diğeri de ekmek tüketiminin kızarmış şekilde gerçekleşmesidir. Kızarmış ekmek yiyince kalori almayacağını düşünenler, zaman zaman sınırsız kızamış ekmek yiyebilirler. Ve bu durum size, nasıl zayıflanır sorusunun yanıtı olarak değil de kilo olarak geri dönmektedir. Zayıflamak istiyorsanız, kızarmış ekmeği de, kızarmamış ekmek kadar tüketmeniz gerektiğini unutmamalısınız.
Zayıflamada yanlış bilinenlerden bir diğerinin ise, karbonhidrat tüketiminin hiç gerçekleştirilmemesinin gerekliliği olduğunu bilmelisiniz. Unutmamalısınız ki karbonhidrat tüketimi gerçekleştirilmeli, ancak basit karbonhidratlar arasında yer alan beyaz un yerine kepekli un, pirinç yerine ise bulgur… gibi besinler tüketilmelidir. Bu şekilde, karbonhidratlarla dahi metabolizmanızın hızlanacağı, ve nasıl zayıflanır sorunuza yanıt bulacağınızı unutmamalısınız.
Zayıflama hikayelerinden bir diğeri de aç kalınarak zayıflanabileceğine olan inançtır. Bu bilgi tamamen yanlış olmakla birlikte, aç kalan vücut durumu kıtlık olarak algılayacağından, bundan sonra aldığı her besini depolamayı düşünür; ve bunun sonucunda, yeniden oluşacak açlık durumunda o depodan kullanılacağı göz önüne alınmaktadır.